21 Eylül 2011 Çarşamba

Difembahya,zehirli çiçek...

Kübranazı okula bırakıp geliyorum hergün,tabi akşam üzeri de alıyorum.Almak güzel,mutluluk verici,özleme son veriyor.Ama bırakmak?...

Bugün anneler konuşuyordu yanımda,biri diyor ki:
''Bak nasıl da mutlu,hiç bu tarafa bakıyor mu?''
Öteki:
''Üzülen,ondan ayrıldığımız için telaşlanıp,sürekli onu düşünen,şimdi ne yapıyor,iyi mi,rahat mı,düştü mü,bir yeri acıdı mı,vs...sorularla kafa yoran biziz.O arkadaşlarıyla,yeni ortamında gayet iyi...''

Yanlarındaydım,onlarla aynı tarafa bakıyordum,onlarla aynı şeyi düşünüyordum tek fark bunu ifade etmiyordum.Aslında o an anladım ki benim bunu ifade etmeye ceasaretim yok,çünkü üzülüyorum.Şimdiye kdr en sevdiğiydim kızımın;artık bu değişecekmiş gibi geliyor...Bilemiyorum.Onlar büyüdükçe derin bir yalnızlığa gömülmekten korkuyorum.

Sevgili Sitare Alternatifanne.com'un kendisiyle yaptığı söyleşide öyle cümleler kurmuştu ki,okuyunca bu gerçeklik kafama öyle bir dank etti ki,şimdi sürekli bunu düşünüp,bu süreci sağlıklı bir şekilde devam ettirmek için kendimce yollar arıyorum.İşte o cümleler:''...Anneliği ana kraliçelik addeden, bunu hayatının tek öznesi haline getirenlere hayret ediyorum. Ben önce bir bireyim. Ardından eş ve anneyim. Ne eş olmak öncelikli, ne de anne olmak. Bir birey olarak tek başınıza "benlik" duygusunu yaşayamıyorsanız, çocuklar büyüyüp yuvadan uçtuklarında kendi adınıza yaşam alanı oluşturmadığınız için hiçliğe sürüklenirsiniz.''

Gözyaşlarına boğulmadan önce bu konuya ara verip benim için ilginç olan birşeyden bahsetmek istiyorum.Tabi olay gerçekleştiğinde ilginç değil,endişe vericiydi;sonradan ilginç oldu:)
Kimden kpsszede
Bu çiçeği şimdi ye kdr birçok evde gördüm,çok da beğenirdim.Adı 'difembahya' imiş.

Ankaraya gittiğimizde yengemiz yatağımızı salona hazırladı,çiçek de orada,yerde duruyor.Sabah çok erken saatte Gamzenin çığlıklarıyla uyandık;şimdiye kadarki hiçbir sese benzemiyor çıkardığı ses:)Orası mı acıyor,burasına mı birşey oldu derken,her tarafına,en ince ayrıntısına kdr baktık,birşey yok.

Çocuk sadece elini ağzına götürüp bağırıyor.O telaş içinde göremediğimiz ortalıktaki yaprakları farkedince birşeyler anlar gibi olduk.Saksının toprağını karıştırmış,birazını yere dökmüş,çiçekten de birkaç yaprak koparmış...Ve bir yaprağı da ısırıp atmış.

Kimden kpsszede
Yaprağı alıp sadece ısırdım,acaba acı da o yüzden mi bu halde çocuğum diye.İlk bir dakika hiçbirşey olmadı ama sonra dilim uyuşmaya başladı.Ardından dilimin her tarafına iğne batırılıyormuş gibi ilginç ve rahatsız edici bir his...Bir yandan da dilim büyüyor,kocaman oluyormuş gibi hissediyorum.

Kimden kpsszede

Hemen yengemizi uyandırdık,o zaten biz daha Gamze demeden olayı anlamıştı.'Yuttu mu?' diye sordu,neyse ki yutmamıştı.Meğer çiçek zehirliymiş,yutunca sanıyorum tehlikeli olacaktı ama ısırıp atınca bu kadarla kaldık,şükürler olsun.

Aklınızda bulunsun.Çiçekleri çocuklardan uzak tutun.Ne yapacakları belli olmuyor ki...İlaçlarda yazar ya''çocukların ulaşamayacakları yerde muhafaza ediniz.''Aynen öyle işte:)
Dipnottur:Dildeki uyuşukluk bir saat sonra falan geçti:)

17 Eylül 2011 Cumartesi

Okullu Kübranaz,''dici''li Gamze,hüzünlü anne...

Birinci sınıfın ilk haftasını geride bıraktı Kübranaz.Öncesinden birbuçuk yıl kreş,bir yıl anasınıfı deneyimi olmasına rağmen,nazlı kızımız bu sene çok da hevesli değildi okula başlamaya.Arkadaşlarının etkisiyle tabi;çocuklar birinci sınıfta çok ödev verildiği için çok çok zorlandıklarını,oyun oynamaya hiç vakit bulamadıklarını söylemişler.Bizim bücür de okul konusu açılınca hep bunu söyleyip,dudak büküyordu.Ama son gece uyuması için yatağa göndermemden bir saat sonra bile uyanıktı ve nedenini sorduğumda da;''bilmiyorum neden uyuyamadığımı,heyecandan olabilir mi acaba?'' diye kendini ele vermişti:)

Diyorum zaten;benim gibi okula hasta bir annenin kızı,okulu elbette sevecek:)
Buna rağmen okula gittiğimizde,kapıdan girmeden şöyyle bir baktı,inceledi etrafı,birşeyler düşündü.Hatta bu sırada kolları kavuşturmuş,tek ayağıyla da ritim tutuyordu:)Sonra da aşağıdaki fotoda göreceğiniz gibi kendinden gayet emin,ne yaptığını bilen adımlarla,çantasını da peşinden sürükleyerek,bahçeye etkileyici bir giriş yaptı:)
Kimden kpsszede
Beklenen oldu ve Kübranaz okulunu,sınıfını,sıra arkadaşını ve öğretmenini çok sevdi.Teneffüslerde Gamzeyle dışarıda bekleyen annesini hiç görmedi bile çünkü doğruca arkadaşlarıyla sek sek oynamaya koşuyordu...Aslında üzüldüm,benden bu kdr bağımsız olabilmesine ama biliyorum ki bu iyi birşey.Ve umut ediyorum ki benim orda olduğumu bildiği için öyle rahat ve mutluydu...

Okulu seven bir tek o değildi tabi;bir de bir Tombul Kuş vardı ki,ablasından ve tüm sınıf arkadaşlarından önce sayı boncuğuna saldırdı,ikisini ayırmak baya yorucu oldu:)
Kimden kpsszede

Tüm öğrencilere ve meslektaşlarıma başarılı ve rahat bir yıl diliyorum.Sizi kıskandığımı,delice kıskandığımı unutmayın,öğrencilerinizin kıymetini bilin...Ben o cıvıltıları son duyduğumdan bu yana çok zaman geçti ve bir daha ne zaman duyarım bilmiyorum.Sadece dua ediyorum Allahıma,bana da hayırlısıyla mesleğimi yapmayı nasip etsin diye...

Kimden kpsszede
Öndeki sekiz dişten sonra şimdi de arkadan iki tane azı dişi(sanıyorum) geliyor.Çok şükür ilk sıkıntılarını atlattık.Atlattık ki böyle mutlu mutlu gülebiliyoruz:)

Ayağındaki kırmızı ayakkabıcıkları gördünüz mü?Onların adı ''dici''.O kdr çok seviyor o kdr çok seviyor ki dicilerini,ayağından çıkarınca ağlıyor.Onları giyince dışarı çıkacağını bildiğinden,ev için aldığım eflatun dicileri hiiç ama hiç giymek istemiyor.

On üç ay yirmi günlük şimdi ve yürümeye öyle hevesli ki,elimizi bile tutmak istemiyor,o da ablası gibi özgür takılıyor yani.Üzülsem mi sevinsem mi,bilemiyorum:)

15 Eylül 2011 Perşembe

Şal,yastıklar ve sepet

Şuydu buydu derken zaman geçiyor...Şurada bahsettiğim şal bitişe yaklaşıyor:
Kimden kpsszede
Bir yandan da yeni şeyler başlayıp bitiyor.Aslında en iyisi biri bitmeden diğerine başlamamak ama insan maymun iştahlı olunca bu pek mümkün olamıyor...Son ürünler bunlar ve tabi son gözdelerim de bunlar...Ben çok sevdim bunları:
Kimden kpsszede
Kimden kpsszede
Bir numara tığ ile,iki numara şişle yapıldı.Krem koltuklu,siyah sehpalı,gri krem siyah karışık halılı salonuma,binbir hevesle,dört tane olması umuduyla başlanıp,ikisi bittikten sonra mola verildi:)
Bu mola sırasında da derbeder :)Tombul Kuşumun altında gördüğünüz şu şey yapıldı:
Kimden kpsszede
Her ne kdr Tombul Kuş onu tabure olarak kullansa da o şey aslında şu şey:
Kimden kpsszede
Kimden kpsszede
Evdeki tüm yoğurt kovalarını bu hallere getiresim var...Çok seviyorum bu sepetleri,o kdr kullanışlı ve sevimliler ki...Hediyelik olarak da iş görürler,benden söylemesi...Burada nasıl yapıldığını bol fotoğraflı ve ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım,yararlanmak isteyenler için...Burada da beyazı var.Burada da pembe,mavi ve karışık renkliler...
Anne vakit buldukça bunları yaparken,Kübranaz da bol sabun ve daha bol nefes harcayarak baloncuk tepeleri yapıyor...
Kimden kpsszede
Kimden kpsszede

13 Eylül 2011 Salı

Bazen hatırlamamak daha güzeldir...

Her türlüsüne,azına çoğuna,fizikisine sözlüsüne...kabul gösteremeyeceğimiz bir konuya değinmiş ilknur arkadaşımız...
Çocukluğumdan bahsetmek istemeyişim belki de hayatımın en mutsuz döneminin sebebi olmasındandır...Çocukluğumdan bahsederken bu konuya da mutlaka ucundan kıyısından bulaşmak zorunda kalacağım içindir...
Belki de çaresizliğin,kadın ve çocuk olarak güçsüzlüğün olumsuz etkilerini en çok gördüğüm ve bundan nefret ettiğim zamana denk geliyor olmasından...
Bilmiyorum belki de kendisine baba diyen küçücük bir kızı çocuğu gibi görmeyip,kendi acizliğinin acısını ondan çıkarmaya çalışan bir zavallının,hayatımın o döneminde yer almasındandır...
Dışarıda beyefendi gibi görünüp,evinde bencil,düşüncesiz ve hayvanca davranan,en çirkin yüzünü kendisine sığınanlara gösteren erkek cinsinden nefret etmeme sebep o garip insanın hayatımın o dönemine bıraktığı izlerdendir...
Çocuklarını sevip okşamak için onun olmadığı zamanları gözleyen,onun darbelerinden çocuklarını korumak için kendini öne atan bir annenin mis kokusunu ancak ağlayarak,gözyaşları içinde içime çekebildiğim için...
Şimdi benim o zamanki durumumda olan çocukları masum gözlerindeki tek bir bakıştan tanıyabildiğim ve birşey yapamamanın acizliğini en derinlerde hissettiğim içindir...
Bir çocuğa,bir anneye...Kendini korumaya gücü yetmeyecek herhangibir canlıya, bedensel olarak daha güçlü olmasının dışında hiçbir meziyeti olmayan zavallı(!) mahluklar tarafından uygulanan şiddetin her türlüsüne Allahtan belalarını dileyerek karşıyım...
Dipnottur:Bu yazıma yorum yazmazsanız mutlu olurum...

7 Eylül 2011 Çarşamba

Film Notları-1: Definitely,Maybe/Kesinlikle,Belki

Çocuklar uyuduktan sonra film izlemek en büyük zevklerimizden biri...Ve artık klasik oldu bizim için.O kdr çok o kdr çok film izledik ki...Şimdi nerdeyse izleyecek film bulmakta zorlanıyoruz...
Ama kendisiyle övündüğüm hafızam son zamanlarda bana türlü oyunlar yapmaya başladı ve üzerinden çok zaman geçmese bile,izlediğim filmleri ayrıntılarıyla hatırlayamaz oldum...Tabi o kdr zamanımı film izlemek yerine daha faydalı,benim için daha hayırlı olacak birşeylere ayırsam bu hafıza sorunum da en aza inecektir ama konumuz bu değil:)
Bu eksikliğimin de farkında olarak bundan sonra izlediğimiz filmler hakkında bir küçük not defteri tutayım dedim;konusu,kısaca olay örgüsü,hakkındaki yorumum falan...
Hazırlıklarımı tamamlamıştım ki eşim deftere yazacağına bloğuna yaz dedi.Kendisi benim başka bloglardan görüp sorduğum filmleri benimle birlikte izlemek zorunda kalan kişi olduğu içindir ki bu söylediğini gayet mantıklı buldum:)
Aslında deftere yazmak varken bilgisayara yazmayı;kitabı,gazeteyi elime alıp okumak varken bilgisayardan okumayı çok itici bulan ve şimdiye kdr hep reddeden ben,sanıyorum bazı tavizler vermeye başladım ve iş bu film notlarını oluşturmaya karar verdim:)
Kabul ediyorum ulvi bir amacım yok ama belki bizim gibi birlikte film izlemeyi sevenler vardır diye (tek başınıza da izleyebilirsiniz tabi),izlediğimiz filmleri birkaç cümle ile anlatmaya karar verdim...
Bu kategoride yer alacak ilk film ''Kesinlikle,Belki''-''Definitely,Maybe''
Yıllar önce izlemiştik aslında bu filmi,hatta Şeyma(yeğenimiz) sorduğunda çok güzel,romantik bir film,izlemelisin diye bilmiş tavsiyelerde bile bulunmuştuk.Dün akşam filmlere bakarken yeniden izleyelim dedik ve izledikçe gördük ki benim ve eşimin hafızası zayıflıkta birbiriyle yarış ediyor...Tamamen unutmuşuz...İlk kez izliyormuşçasına keyifle izledik yeniden:)
Kimden 07 Eylül 2011
Başrol Ryan Reynolds,eşinden boşanmak üzere ve küçük de bir kızı var,Maya.Mayanın isteği üzerine annesiyle nasıl tanıştığını ve birbirlerine aşık oluşlarını anlatmaya başlıyor.Hayatına giren üç kadını isimlerini değiştirerek anlatıp,annesinin hangisi olduğunu tahmin etmesini istiyor...Eğlenceli,romantik,sonunda aşkın kazandığı bir film...
Çok ayrıntıya girmeyeceğim,bence bu kdr yeter ve tabiki tavsiye ediyorum...
Ama siz izlemeden önce daha fazla ayrıntı alayım derseniz şuraya da bir bakabilirsiniz.

6 Eylül 2011 Salı

Arı sokmasına fesleğen...

Kimden kpsszede
Ramazanı ve bayramı geride bıraktık,yine buralardayız işte.Çok sakin,sessiz,kendi halinde bir bayram geçirdik.Çok ziyaret edenimiz olmadı evet ama herhangibir sorunumuz,sıkıntımız da olmadı çok şükür.Herkes böyle sıkıntısız,tasasız,huzurlu bayramlar geçirmiştir inşallah...
Kimden kpsszede
Bayramda yıllardır görmediğimiz akrabalarımız geldi,otururken birinin elini arı sokmuş,bahçede asma olduğu için arılarımız hiç eksik olmuyor malesef,evin içinde bizimle birlikte yaşıyorlar sanki...Benden fesleğen istediler,yaprağını ezip,çıkan suyu arının soktuğu yere sürünce ağrısını alıyormuş.Hiç duymamıştım.
Küçükken birkaç kere arıların saldırısına maruz kaldığım olmuştu:)Hele birtanesi şimdi aklıma geldikçe ''ben acaba salakmıydım küçükken'' dedirtiyor bana.Şöyle ki:
Henüz olula başlamamıştım.Evin bahçesinde armut yiyorum.Tam ısıracağım yere bir arı kondu,kocaman,parlak renkli birşeydi,öyle hatırlıyorum.Benim ısıracağım yere ne cesaretle konarsın,al sana ceza deyip,arının olduğu yeri ısırdım ve aklımca armutla birlikte onu da yiyip yutacağım.Bu benim planım tabi ama sevgili arının planı bu değildi,o işini yaptı ve dilimi sokup ağzımı zorla açtırmak suretiyle kaçtı ve yeni maceralara koştu:)
Ben her dakika daha da çok şişen ve ağrısı artan dilimle kalakaldım...Dilim o kdr kocaman olmuştu ki nefes almak için çok çok zorlandığımı hatırlıyorum.Tabi o zaman fesleğenin faydasından falan haberimiz olmayınca baya bir sıkıntı çekmiştim...Sizin aklınızda bulunsun...Daha sonra el kol falan birkaç saldırısı daha oldu arıların ama onlar dil kdr acı verici ve vahim değildi tabi...

Az önce sayfalarınızı gezerken annekazda şunu gördüm.Gerçekten etkileyici ve çok önemli.Kanser için erken teşhis çok önemli,biliyoruz.''Sevgili 16 yaşımdaki halim'',izleyin,imkanınız varsa izlettirin...