12 Ocak 2012 Perşembe

Konya'yı neden seviyorum?-2

Dün bir türlü giremediğim asıl konuya giriyorum şimdi.Konyada yaşayan herkes benim gibi düşünmüyor tabi.Ben de zaten öğrenciyken ve dahası evliliğimin ilk yıllarında böyle düşünmüyordum:)

Hele öğrenciyken ''bir an önce bitsin artık şu okul!'' ve ''şu okul bir bitsin,bir daha Konya'ya adımımı atmayacağım!'' cümleleri benim favori cümlelerimdi.

Sizce büyük mü konuşmuşum? :)

Konya'yı şimdi neden seviyorum?

1)İlk olarak yerşekilleri açısından bakacak olursak...

Böyle başladım ama yan dalım olmasına rağmen ben Coğrafya'dan tüm eğitim hayatım boyunca nefret etmişimdir,bilmiyorum artık bilinçaltımda bu konuyla ilgili ne var:)

Konya dümdüz bir şehir.Öyle böyle değil,tamamen düz.O kdr düzki,sevgili Ojeli Solucan Trabzon'dan Konya'ya gelince yaptığı ''tepsi gibi'' tespitiyle beni baya bir güldürmüştü:)

Şehir düz olunca,ulaşım için yapılan yollar güzel,kullanışlı ve rahat.Ulaşımın çok ucuz olmasının bu konuyla bir ilgisi var mı bilmiyorum.

Bir yere gidebilmeniz için çıkmanız gereken bir yokuş asla yok,Ankara'daki dimdik yollardan;Antalya'daki dağa tırmanır gibi çıktığım evimin yolundan ve Sinop'ta şehre tam anlamıyla tepeden bakan okulumun yolundan sonra Konya'nın bu tepsivari düzlüğünü seviyorum.

Hele Akyokuş'taki o tepeye çıkıp şehre şöyle bir bakınca,varsın deniz olmasın diyorum;manzaraysa işte manzara...

2)Konya'da akşamları bir saatten sonra dışarıdaki hayat duruyor.İn cin top oynuyor deyimi bu şehrin o saatleri için söylenmiş olsa yeridir.

Eşim en çok bu hali seviyor...

3)Genel olarak ucuz bir şehir.Ankara ve Antalya'yla karşılaştırabiliyorum tabi ben.Daha ucuz yerler vardır belki...

Kimden kpsszede

4)Sakin,çoğu zaman sessiz,kendi içinde bir ülke gibi...Öğrencileri de olmasa diğer şehirlerle hiç ilgi kurmadan yaşayıp gidecekmişcesine ayrı bir dünya...

Bu yüzden tam bir aile şehri diyoruz...


5)Hz. Mevlana'nın şehrin havasına kattığı maneviyat inkar edilemez...Çoğu Konyalı, Mevlana türbesi'ni hayatında bir kereden fazla ziyaret etmeyi gereksiz bulsa da...

Tüm bunların yanında sevmediğim yanları da var.Bucanni'ye de yazdığım gibi,görmediğim,bilmediğim,tanımadığım,tanımak istemeyeceğim arka sokakları,karanlık yerleri,karanlığa sığınılarak işlenen suçları,her şehir gibi Konya'nın da vardır...

Benim sevmediklerim tabiki bildiklerim...

En basit örnek aslında en çok rastladığım şey:

Bir öğrenci şehri olan Konya'nın insanları,öğrencileri sevmiyor...Aslında buna sebep yukarıda yazdığım kendi halindeliğin bozulması,değişmesi endişesi...

Ama çok ilginç ve üzücü olan şu ki;o öğrencilerden geçimini sağlayan;yazın öğrenciler gittiği için ''şehir ölüyor,yaz okulu açılsın'' diye üniversiteye baskı yapan esnaf, öğrencileri çok bariz bir şekilde ve dalga geçercesine kazıklamaktan hiç çekinip utanmıyor...

Birkaç kişinin yaptığını tüm şehre maletmek istemem tabi...

Buna rağmen seviyorum artık bu şehri...Burada yaşamayı...

2 yorum:

bir demet hayat dedi ki...

konya'ya medeniyetler şehri denmesinin sebeplerinden biri tüm medeniyetleri üstünde barındırması ve gelenin sevmese bile burdan kopamamasıdır.evi yurdu olarak görmesidir.evet konya halkı öğrenciye karşı ama öğrenci olduğu için değil yabancı olduğu için .konya yabancıyı sevmiyor bence . belli bir kalıpları var ve yabancıların onu bozacaklarını düşünüyor.bende konyanın bir ilçesinde büyüdüm ereğli belki duymuşsunuzdur. konyalılar bizi bizde konyalıları pek sevmeyiz düşüncesi vardır ama bende çok seviyorum konyayı ve yaşamayı.büyük ama küçük bir şehir diyorum kendi içinde
sizinde böyle düşünmenize çok sevindim

kpsszede dedi ki...

evet,Ereğli'yi biliyorum.
Medeniyetler şehri olduğu konusunda haklısın,ama yabancıları sevmedikleri konusunda seninle hemfikir değilim;öğrenciyi,okumayı,okutmayı,özellikle kızları okutmayı sevmiyorlar:)